Kadife ismi kulağımıza hoş geliyor olabilir ama kadife hastalığı balıklarımız için son derece zararlıdır. Kadife hastalığı, akvaryum balıklarında sık görülen hastalıklardandır. Biz bu hastalığın farkına varmadan bütün akvaryumdaki balıklarımıza bulaşabilir.
Kadife hastalığının farklı isimleri de vardır; amiloodiniosis, oodinium hastalığı, oodiniosis ve altın tozu hastalığı. Balıklarımızda enfeksiyona sebep olan organizmanın bilimsel adı Amyloodinium ocellatum’dur. Amiloodinyum, dinoflagellat adı verilen tek hücreli bir organizmadır ve hareket etmesine yardımcı olan kırbaç benzeri yapılara (flagella) sahiptir. Çoğu su ortamında birçok serbest yaşayan dinoflagellat vardır. Bu tür organizmalar balıklarımızı hasta edebilecek unsurların başında gelir. Bu hastalığın semptomlarını gördüğümüz an balıklarımızı hızlı ve düzgün bir şekilde belirlemez ve tedavi etmezsek balıklarımızda daha ciddi hastalıklar oluşabilir.
Bu hastalığın belirtileri şöyledir:
- Balıklarımızın sert cisimlere vücudunu sürtmesi
- Uyuşukluk
- İştahsızlık ve kilo kaybı
- Hızlı, zor nefes alma
- Vücuda yapışmış yüzgeçler
- Deride ince sarı veya paslı renkli film (kadifemsi bir görünüm verir)
- İleri aşamalarda cilt soyulmaları
Belki de en önemli belirtisi, cilt üzerinde altın veya pas renkli tozu andıran kadifemsi bir filmin ortaya çıkmasıdır. Filmi görmek zor olabilir, ancak karanlık bir odada balıklara bir el feneri yardımı ile ışık tuttuğumuzda kolayca tespit edilebiliriz. Parazit çoğunlukla yüzgeçlerde ve deride görülür. Ayrıca solungaçları da istila edebilirler. Kadife hastalığı akvaryumda bulunan tüm balıklarımıza bulaşacak kadar tehlikelidir ve sadece birkaç günlük yavruları bile rahatlıkla etkiler. Altın Kalem Balıkları, Zebra Balıkları, Japon Balıkları ve Killifish Balıkları kadife hastalığına karşı oldukça zayıftırlar.
Kadife Hastalığının Tedavisi
Bu hastalığın tedavisi genelde bakır ile yapılır. Bakırı, iyonik ve çeşitli karışım formları olmak üzere temin edebiliriz. Karışım halindeki formların daha güvenli olduğu düşünülmektedir. Ayrıca karışımlarda kullanılan toplam bakır miktarı daha güvenli ayarlandığından kullanacak kişilere kolaylık sağlar.
Bakır, bu hastalığın tedavisinde çok etkilidir. Fakat uygun seviyelerde ve dozunda kullanılmazsa etkisiz veya toksik olabilir. Bu hastalığın ilacını seçeceğimiz zaman kaliteli bir ürün seçmeye özen göstermeliyiz. Talimatları dikkatlice izlemeli, sudaki bakır seviyelerini düzenli olarak kontrol etmeli ve ilaç oranını bunlara göre ayarlamalıyız. Bakır kullanıldığında, su ilk birkaç gün boyunca günde iki kez bakır seviyeleri için ve daha sonra tedavi süresi boyunca test edilmelidir. Çoğu kaynak, minimum 14 gün boyunca milyonda 0.15 ila 0.2 parça arasında bir iyonik bakır seviyesi önermektedir.
Bakır, omurgasızlar yaşam formları için son derece toksiktir ve omurgasızların bulunduğu akvaryumlarımızda kullanılmamamız gerekir. Karantina akvaryumunda bakır veya herhangi bir tedavi edici madde kullanacaksak, o akvaryumu sadece enfekte olmuş balıkları tedavi etmek dışında başka bir ihtiyaç için kullanmamalıyız.
Kadife hastalığı akvaryumumuzda ortaya çıkarsa, su kalitesinin ve beslenmesinin mümkün olan en yüksek seviyelerde olduğundan emin olmamız gerekir. Balıklarımızın bağışıklık sistemlerinin bu hastalıkla savaşmasına yardımcı olması için onları düzenli ve vitaminli bir şekilde beslemeliyiz. Ayrıca balıklarımızın stres seviyesini azaltmak onların bu hastalığı yenmesindeki en önemli unsurlardandır.
Bu hastalığı tedavi ederken hatırlamamız gereken birkaç önemli şey var:
- Stresli balıkların hastalığı geliştirme olasılığı daha yüksektir.
- Bu hastalık oldukça bulaşıcıdır.
- Bu hastalığı tedavi etmenin anahtarı erken teşhis ve hızlı tedavidir.
- Ciddi cilt hasarı görülen balıkların çoğu muhtemelen tedaviye yanıt vermek için çok hastadır.
- Kaliteli ve düzgün konumlandırılmış bir UV sterilizatörü bu parazitleri yok etmemize yardımcı olacaktır.
Hastalığın Önüne Nasıl Geçeriz?
Daha fazla dikkat ve yapacağımız düzenli bakım, kadife hastalığını tedavi etmenin en iyi yoludur. Bu hastalığın son derece bulaşıcı, yaygın ve stresli balıkları hedef aldığını biliyoruz. Bu hastalık en çok yeni satın alınan balıklarda görülür ve daha sonra tanktaki diğer balıklara yayılır.
Bir akvaryuma yeni bir balık eklemenin mevcut sakinler için de stresli olduğunu ve mevcut bir kadife hastalığına sahip yeni bir balık gelirse, akvaryumdaki diğer balıkların da bu hastalığa yakalanabileceğini unutmayın.
Yeni aldığımız balıkları karantinaya almak, akvaryumumuzun sağlığını korumak için yapabileceğimiz en iyi şeylerden biridir ve kadife hastalığının salgınlarını önlemede kritik öneme sahiptir. Düzgün çalışan bir karantina akvaryumunda birkaç haftalık karantina süresi, yeni aldığımız balıkların kadife hastalığı veya diğer bulaşıcı hastalıklarının olup olmadığını gözlemlememiz için güzel bir fırsattır.
Ek olarak, karantinaya alınan balıkları burada rahatça besleyebilir ve agresif balıklardan izole edilebiliriz. Ayrıca karantina, buradaki balıklarımızın tedavi süreçlerini rahatlıkla takip etmemize olanak sağlar.