Kaplumbağalar, evcil hayvan olarak oldukça popüler bir hayvan olarak bilinir. Bununla birlikte orijinal ve sıra dışı bir hayvanı evcilleştirmek isteyenler için harika birer seçimdir. Kaplumbağalar aynı zamanda ilkokul çağında çocuğu olan aileler için de ideal bir evcil hayvan alternatifidir; zira çocuklara sorumluluk alma duygusunu kolay bir şekilde aşılama imkanı verir fakat bakımı oldukça ilgi ister. Bu yüzden kaplumbağa bakımı ve kaplumbağa özellikleri hakkında bilgi edindikten sonra sahiplenmenizi öneririz. Eğer siz de evcil hayvan olarak bir kaplumbağa edinmeyi planlıyorsanız, kaplumbağaların genel özellikleri hakkında ufak çaplı bir bilgilendirme seansına ihtiyacınız olabilir.
1. Her kaplumbağa yüzemez.
Kaplumbağalardan farklı olarak tosbağaların tamamının karada yaşadığını ve yüzmeyi sevmediğini biliyorsunuz; ancak kaplumbağalar arasında da yüzmeyi bilmeyenlerin olduğunu biliyor muydunuz? Kutu kaplumbağaları (link verilebilir) başta olmak üzere bazı kaplumbağa türleri, hidrasyon için su kaynaklarına erişim ihtiyacı duyarlar, ancak hayatlarının büyük bir kısmını karada yaşayarak geçirirler.
2. Uzun süre yaşarlar.
Doğru ısıda ve nem oranlarında barındıkları takdirde pek çok kaplumbağa birkaç on yıl yaşayabilir. Bu şartların yanı sıra ultraviyole ışınlara erişim ve türe özel rejim de kaplumbağanın yaşam süresini etkileyen faktörler arasındadır. Bazı veterinerler pek çok kaplumbağanın sahibinden daha uzun süre yaşadığına dair deneyimlerini paylaşmaktan çekinmiyorlar. Söz konusu evde kaplumbağa beslemek olduğu zaman kaplumbağaların uzun süre yaşaması kesinlikle çekici bir özellik olarak karşımıza çıkıyor.
3. Her kaplumbağada salmonelloz bulunur.
Salmonelloz ya da salmonella, pek çok sürüngenin doğasında bulunan, onların sağlığı için zararsız olan bir bakteri türüdür. Sürüngenler bu bakteriyi bağırsaklarında taşır ve düzenli olarak dışkı ile birlikte atarlar. Bu bakteri, insanlarda, köpeklerde ve kedilerde bulunduğu takdirde ciddi düzeyde bağırsak ve sindirim sorunlarına yol açabilir, bu yüzden elinde kaplumbağa tutan birinin kaplumbağayı bıraktıktan sonra hemen ellerini yıkaması ve dezenfekte etmesi çok önemlidir.
4. Dişi ve erkek kaplumbağaları ayırmak mümkündür.
O kadar çok egzotik hayvan türü varken bir hayvanın dişi ya da erkek olduğunu ayırt etmek bazen gerçekten de güç bir hal alabiliyor. Öte yandan söz konusu kaplumbağa cinsiyeti olduğu zaman bu ayrımı yapmak gayet mümkün. Erkek kaplumbağaların kuyrukları ve tırnakları dişi kaplumbağalara oranla daha uzundur. Bazı kaplumbağa türlerinde kabuk şekli ve desenleri de cinsiyet konusunda ayırt edici olabilmekte; erkeklerde alt kabuğun dişilere göre daha içe doğru kıvrık olması gibi.
5. Dişi kaplumbağalar erkek olmadan yumurtlayabilir.
Tıpkı tavuklarda olduğu gibi dişi kaplumbağalar da onları döllemek üzere herhangi bir erkek olmadan yumurta üretebilir. Bu döllenmemiş yumurtaların erkek olmadan yavruya dönüşmeyeceğini belirtmek gerekir. Vahşi doğada yaşayan pek çok kaplumbağa bahar aylarında değişen iklim koşulları ve gün ışığı döngüsü ile birlikte yumurtlamaya başlar. Evcil hayvan olarak beslenen kaplumbağaların ise genelde bu tür değişimleri takip etmedikleri bilinir; zira onlar için çevre koşulları vahşi yaşamda olduğu kadar değişken değildir.
6. Su kaplumbağalarının da karaya ihtiyacı vardır.
Evcil su kaplumbağaları genellikle su dolu dikdörtgen akvaryumlarda yaşarlar. Bunun nedeni ise vakitlerinin çoğunu yüzerek geçirmeleridir. Buna rağmen su kaplumbağalarının da arada bir kuruma ihtiyacı hissettikleri bir gerçektir, bu yüzden de su kaplumbağaları için akvaryum içerisinde kurulanacak bir alan yaratılması önemlidir. Bu alanı yaratmak için çoğunlukla akvaryum aksesuarları arasında bulabileceğiniz kaplumbağa taş ve kayalarını kullanmak mümkün. Kaya satın alırken dikkat edilmesi gereken en önemli şey, kaplumbağaların bir yandan da kaya yemekten hoşlanıyor olmalarıdır, bu yüzden aldığınız taş ve kayaların kaplumbağanızın kafasından daha büyük olmasına dikkat etmek gerekir.
7. En küçük kaplumbağalar bile geniş alanlara ihtiyaç duyar.
Kaplumbağa edinirken pek çok kaplumbağa bakıcısı size kaplumbağayı içerisinde barındıracağınız alanın, yetişkin bir kaplumbağa boyundan en az 5 kat daha büyük olması gerektiğini tembihleyecektir. Kaplumbağa ne kadar büyürse içinde barınacağı akvaryum da o kadar büyük ve hacimli olmalıdır. Bununla birlikte suyu temiz tutmak için güçlü bir filtreye de ihtiyacınız olacaktır; ne de olsa kaplumbağalar yaşadıkları yerde hem yer hem dışkılarlar.
8. Sebze severler ve tüketmeye ihtiyaç duyarlar.
Kaplumbağaların diyetleri çerçevesinde fazlasıyla A vitaminine ihtiyaçları vardır. Bu vitamini temin edebilecekleri kaynak ise tabii ki aldıkları gıdadır. A vitamini bakımından zengin olan kaplumbağa besinleri arasında koyu renkli yeşillikler ve kırmızı tonlardaki sebzeler başta gelir; sarı ya da kırmızı biberler, kıvırcık salata ya da kabak gibi. Yeteri düzeyde A vitamini takviyesi almayan kaplumbağaların zaman içerisinde gözlerinde şişkinlikler oluşarak görme bozukluklarına yol açabilir.
9. Kaplumbağalar sahiplerini tanır.
Pek çok kaplumbağa sahibi bunun farkında değildir, ancak kaplumbağalar onları besleyen kişileri ses ve görüntü olarak tanıyabilmekte ve ayırt edebilmektedir. İşin aslına bakarsanız pek çok kaplumbağa sahibi, onlar odaya girdiklerinde kaplumbağalarının onları karşılamak adına nasıl yüzeye doğru yüzdüklerinden bahseder. Eğer doğru bakım ve bol sevgi ile kaplumbağanızı beslerseniz – kim bilir – belki bir gün onu çağırdığında gelmesini bile sağlayabilirsiniz!
Bravo bilgiler